17 Mayıs 2010 Pazartesi

Görüntü var, ses yok!

Beni bilen bilir; genelde olaylara olumlu yönünden bakmaya çalışan bir insanımdır. Bardağın yarısı dolu mu, boş mu muhabbeti yerine, bu içilmiş, içen susamıştı herhalde, daha içer mi acaba, yerine nereden doldurabilirim diye düşünürüm.

Tanıştığım herkes arkadaşımdır, yemeğimi paylaştığım herkes ise dostum!



Yemekler ve lokantalar hakkında çoğunlukla olumlu yazmaya calışsam da, bazen bunu yapamayacağım kadar hayal kırıklıgına uğradığım oluyor. İşte Köfteci Hüseyin böyle bir hikaye:

Bir öğlen, lezzet avcısı ve daha önceden de blogumuzun konu mankeni olmuş iki arkadaşımla, Beyoğlu Kurabiye Sokak'ta, yılların eskitemediği Zencefil'in çapraz karşısındaki Köfteci Hüseyin'e gitmeye karar verdik.



Zaten fazla bir ambiyans beklentimiz yoktu, ama yani bu kadar pislik te az bulunur! Masadaki pislikleri silmeye gelen yolunu kaybetmiş garson elindeki inanılmaz pislikteki bezle masayı sildi, masanın rengi kahverenginden sütlü kahveye döndü.

Tamam ben de cok titiz değilimdir. Hatta ergenlik çağımda ayda ortalama iki kere yıkandığım rivayet olur. Ama bu yemek masası yahu! Pes! Köfteci Hüseyin 1958'de seyyar başlamış bu işe. Seyyar zihniyeti de hiç değişmemiş.



Fotolardan da gorebileceğiniz gibi piyaz ve köfteler çok fotojenikdiler. Derhal masadaki kirin, yağın, pasın düşüncesini bir kenara bırakarak bu güzel görünen yemeklere yumuldum. Fakat köfteler tam bir hayal kırıklığıydı.


Üstelik yer yemez, köftelerin benden bu yeme anının acısını çıkaracaklarını da hissettim. Sanki soya kıyması ile karıştırılıp top top yapılmış, ya da baş etleri bıçakla sıyrılmış ve köfte şekline getirilmiş gibiydi.


Arka sokakta, esnaf lokantası havası ile çok şey vaad eden, ama ne yazık ki hijyen ve lezzette sınıfta kalan Köfteci Hüseyin; ben bile seni kurtaramam. Zaten sen bensiz de mutlusun sanırım. Dükkanın dolup taşıyor. Herkes kendi yolun gitsin o zaman!

Bay Afiyet
17/05/2010

1 yorum:

elixir dedi ki...

Ben bu öğlen orda yedim, köfteler fena değildi ama bu yazıyı okuyunca soya ihtimali midemi allak bullak ediverdi...
Hijyen vasat..nerde değil ki zaten.
2 köfte, 2 piyaz, 1 ayran 28 lira ile
Hüseyin bizi kucakladı.

Related Posts with Thumbnails