31 Temmuz 2009 Cuma

Kemerburgaz no.10

Hani erkekler bir kızdan bahsederken "Selin mi? A çok iyi bir kız! " derlerse, hemen anlarsınız ya Selin'in güzel olmadığını, ya da "Aa, yüzü çok güzel" derlerse bilirsiniz ki geri kalanında iş yok; ben de hiç lafı dolandırmadan "yemekler şaa..haa.. ne!" dersem, anlar mısınız bu lokantanın şekline şemaline pek dikkat etmemek gerektiğini?

Kemerburgaz'daki Kardeşler Lokantası'nın yemekleri şaa..haa..ne! Gerisi bahane! (Bir de tam fotoğrafını çekerken, önünden bir Murat 131 geçmez mi, iyicene 'şahtı şahpaz oldu')
Burası bildiğiniz bir esnaf lokantası: Masanıza henüz oturmadan yemeğinizi seçiyorsunuz, seçtiğiniz yemekler siz oturduğunuz anda önünüze geliyor. Yemeğe başlıyorsunuz ve ta ki müessesenin ikramı olan, küçük çay bardağındaki tavşan kanı önünüze gelinceye kadar hiç hız kesmiyorsunuz. Diğer lokantalardan farkı ise kaymak gibi hünkar beğendisi, tane tane nohutlu pilavı, kabak dolması, bamyası, kurufasulyesi, mis gibi keşkülü!

Döner ise, İstanbul'un en iyi ilk üç dönerinden biri. (Diğer ikisini de zaman içinde yazacağım. Showtv altyazı geçecek: Bayan Bal Şeker açıklıyor! İstanbul'un en iyi döner yapan lokantalarını açıklıyor).

Burayı bana damak tadının dikine giden Bay Afiyet tanıttı. Fakat Amerika'ya da adını Amerigo Vespucci koymuş olabilir ama Colombus, daha önce ayak basmıştı. Kardeşler Lokantası'nı da, haliyle, bizden önce sosyeteden, ortadireğe, işadamlarından, askerlere, herkes keşfetmiş.

Lezzetli yemekler, güleryüzlü, iyi niyetli, hızlı servis heryerde bulunmuyor. Bulunca da işte böyle bizim yaptığımız gibi atlayıp arabaya Kemerburgaz'a kadar gidiyor insan. Tahmin edilebileceği üzere, lokantanın web sitesine burada link veremeyeceğim, ama yerini tarif edebilirim: Maslak'tan Kağıthane'ye doğru inen yeni yoldan giderken Kemerburgaz oklarını takip ederseniz, Kemerburgaz kasabasının tam orta yerinde, Hacı Salih'in torunlarının ayrı ayrı, birbirlerine rakip olarak, yanyana açtıkları turşucuları geçince, göbekten hemen sonra, sağ tarafta Kardeşler Lokantası'nı göreceksiniz.

Maslak'tan on dakikada gideceğinize, adambaşı on lira hesap geleceğine ve yediklerinize on numara vereceğinize bahse girerim!

Bayan Bal Şeker
31/7/2009

19 Temmuz 2009 Pazar

Abra.. Abra.. cadabra!


İyi bir lokantadan ne beklersiniz? Lezzetli yemekler? İyi servis? Temiz mutfak? Zevkli dekorasyon? Makul fiyatlar? Arnavutköy'deki Abracadabra tüm bu beklentileri fazlasıyla karşılıyor!

Yemekleri sadece "lezzetli" diye tanımlamak yetersiz kalır. Bu lokanta misafirlerine hiç alışa gelmemiş, şaşırtıcı tad kombinasyonları sunuyor. Menüde yazan her yemek insanda bir merak uyandırıyor. Her ısmarlanan tabağa daldırılan ilk çatalla insanda önce bir hayret ve hemen ardından bir hayranlık uyanıyor.

Servisi de "iyi" diye geçiştirmek haksızlık olacaktır. Garsonlar misafirperver, samimi ve belki hepsinden önemlisi, servis yaptıkları yemekler hakkında bilgililer.

Fiyatların makul olduğu yorumunu yapacak olursam, ki makuller, yine de şarap fiyatları için ufak bir şerh düşmek isterim. Fakat bu yöndeki sitemim lokanta işletmecilerinin ötesinde şarap tüketimini azaltmaya and içmişçesine vergilendirenlere olacaktır.

Arnavutköy'de bir yalıya kurulmuş olan Abracadabra'nın dekorasyonu küçük, zevkli detaylardan oluşuyor. Her köşede sizi gülümsetecek ufak bir espri ile karşılaşıyorsunuz.
Aslında bu blogta Abracadabra hakkında ne yazsam lokantanın kendi web sitesi kadar merak uyandırmak, akıl çelmek mümkün olmaz. Ama siz en iyisi, bırakın bu sanal alemleri de, şu sıcak yaz günlerinden birinin akşamında, Abracadabra'nın Arnavutköy sahilindeki muhteşem manzaralı binasının, püfür püfür balkonunda, elma ve zencefil eşliğinde balık köftesi veya chutney sosunda pastırmalı çıtır çubuklar ya da kırmızı şarap soslu ahtapot tatmaya gidin.

Belirtmem gerekir ki Abracadabra'nın büyüsü sadece bu zor beğenen, lezzet budalası blog yazarını etkilemedi. Başka bir memlekete yerleşme kararı vermiş ve oradaki herşeyin buradan daha güzel olduğuna kendini inandırmaya çalışan hassas bir beyefendi de havlu attı:
"-Burası gerçekten güzelmiş Minnoş!"

"Abra, abra cadabra, I wanna reach out and grab ya'!"

Bayan BalŞeker
19.07.2009
Related Posts with Thumbnails