Kabul etmek lazım ki 21. yüzyıl ekolojik ve ekonomik olaylar ile anılacak. Doğa ve çevre başrolde, para ve kriz yardımcı rollerde bir senaryo izleyeceğiz gibi gözüküyor. Bu kaçınılmaz akımın ivmesinden faydalanarak Earth Cafe adlı bir konsept yaratılmış.
Bayrampaşa’daki Forum adlı alışverişmerkezinin içinde (ama aslında dışında), Turkuazoo gibi garip bir ismi olan akvaryumun yanında (turkuaz renkli hayvanat bahçesi?), İkea’nın komşusu çok güzel döşenmiş bir café/bar(!)/restaurant burası. Etraf loş ve havalı gözüküyor. Menüdeki yemeklerde izine rastlamadımsa da, lokantanın dekorasyonunda "yaşadığın gezegenin farkında mısın ey yolcu" tarzı hakim.
Yunan ortakları ve Yunanistan’da kardeşleri olan bu lokanta ödevini iyi yapmış ve İstanbul dersine iyi hazırlanmş. Ancak bir noktayı unutmuş:
Amerikan Bar tarzında döşenmiş çok hoş bir ‘demlenme’ mekanı görünümündeki bu yer için belediyelim, devletlüm, kadım, müftüm, imamım herneyimse o kurum veya kişi, içki iznini önce vermiş, sonra geri almış. Böyle lüks ve güzel bir yerde içki servisi yok, limonata var!
İçki ruhsatları aniden ellerinden kayıp gidivermiş olacak ki, kendi limonata tariflerini yaratacak zaman da bulamamışlar. Hazır limonataya talim ediyorsunuz.
Insan içinden yuh diyor. Pes! Hani google’a, youtube’a yapılan yasaklama ne kadar abes ise, içki yasağı da bir o kadar abes ve zavallı bir girişim. Ben çok nadir içerim; hep şöförümdür. İçtiğimde de az içerim. İçenlere ise hiç karışmam. Ama bir konuyu anlamsız sebepler uydurarak, hatta kimi zaman sebep uydurma ihtiyacı dahi hissetmeden yasaklamak tam içler acısı. Bu lokantada içki içilmemesi için bir tane bile neden olamaz. Kanyon ne ise Forum da o, Istinye park ne ise Forum da o. Onlarda izin var, burada yok! Garip bir ülke vesselam Türkiyem. Belki onun için çok seviyorum, inadına.
Herneyse bu duygu dolu ve içkisiz düşüncelerimi bırakıp Earth Café’yi anlatmaya devam edeyim.
Geniş bir menü var. Yemekler italyan ağırlıklı (şarapsız olabildiği kadar). Açık ve çok şık bir mutfakta oldukça profesyonel görünümlü aşçılar çalışıyor. Yemeklerin tadı iyi ama ‘enfes’ degil. Fiyatlar ise makul sayılır.
Bruschetta kıtır ve lezzetliydi. Garsonumuz herkes gibi yanlış telaffuz ile ‘Bruşetta’ diye siparişi onayladı. (Vallahi bilmemek degil ögrenmemek ayıp. Bunun adı Bruschetta, söylenişi burusketta. Bilenler bilmeyenlere duyursun.)
Daha sonra yediğimiz risotto al mare ve papardelle con funghi ise gayet iyiydi.
Günün birinde, çocuğunuza akvaryum gezdirmek isterseniz, İkea’da dolaşıp, İsveçliler'in reçel soslu köftelerini değil de daha farklı bir yemek yemek isterseniz Earth Café 'yi tavsiye ederim. Keyifli bir ortamda, güzel yemek yersiniz. Bütün kötülüklerin anası olan içkiden de zoraki olarak uzak duracağınız için sağlıklı kalacak olmanız da cabası!
Bay Afiyet
21/07/2010
21 Temmuz 2010 Çarşamba
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 yorum:
"brusetta"lar hic fena gorunmuyorlar : ) bir denemelimi ne?
Yorum Gönder