26 Kasım 2011 Cumartesi

İyi ki İoki!

İstanbul’da güzel yemek yenilebilen ve insanı mutlu eden yerlere bir tane daha eklenmiş! İoki bir sushi, thai, çin lokantası. İstinye Park’ın yanından İstinye’ye doğru inildiğinde, Futbol Federasyonu’nun bulunduğu meydanda, sağ kola saklanmış İoki.

Bilirsiniz, İstanbul’da sushi lükstür, altına endeksli fiyatlarla satılır. Burası öyle değil. Ayrıca, devşirme döner ustalarıyla bu işin üstesinden gelebileceğini sanan lokantalarda, ne yazık ki görüntü var lezzet yoktur. Aslında ben de iyi makarna ve pizza yaparim. Fakat İtalyan arkadaşlarım benim yaptığım pizzaya burun kıvırırlar. Var demek ki insanın elinin hamurunda birşey. Sushi de bir Japon yapınca daha başarılı oluyor.


Baş aşçı Bay Oki tahminen 70 yaşını geçmiş. Çok özel bir adama benziyor; müthiş bir huzur ve sabırla karşınızda sushileri hazırlıyor. Kendisinin yarattığı tornado adlı sushi bugüne kadar yediğim en orjinal ve lezzetli sushi! Rendelenmis ve kızartılmış patates ile yuvarlanmış bu sushiler çok başarılı.


Bayan Bal Şeker’i de götürdüm geçen gün öğle yemeğine. Lezzetten duramadı, sonar bana kızdı onu bu kadar çok yedirdim diye.


Sizlere Bayan Bal Şeker’in boyuna posuna bakmadan üstesinden gelebileceğini sandığı, şöyle bir kombinasyon tavsiye edebilirim:

Miso çorbası, sebze tempura, dragon roll ve tornado 1-2 karışımından isteyin.

Memnun kalmazsanız yazın bana. Memnun kalırsanız, yine bana yazabilirsiniz, “İyi ki İoki” demek için.


Bay Afiyet
25/11/2011

9 Kasım 2011 Çarşamba

A'dan Z'ye İtalya: Eataly!

Eataly, NewYork'ta 5 ve 23. caddeler üzerinde yer alan, bir İtalyan mutfağı krallığı! İtalya'nın benim! dediği ne varsa ; pasta, pizza, pesto, bresaola, prosciutto, parmigiano aklınıza ne gelirse, burada en kalitelisi satılıyor, aynı zamanda afiyetle yemeniz için önünüzde pişiriliyor.



Sadece yemek değil İtalya'nın neredeyse 60 yıldır çok büyük bir başarıyla tüm dünyaya pazarlanan imajını da satıyorlar. Greta Garbo, Sophia Lauren, Marcello Mastroiani fotoğrafları ve bir takım dolce vita enstantaneleri bu kocaman dükkanın her yerinde asılı.


Bir müze gezer gibi, ağzınız açık, şaşkınlıkla geziyorsunuz koridorlarını. Ne alacağınızı, ne yiyeceğinizi şaşırıyorsunuz. Tam lasagna'ya karar vermişken, acaba bir şarküteri tabağı mı söyleseydim derken buluyorsunuz kendinizi.


Yediğim herşey çok lezzetliydi. Satın aldığım sosları, makarnaları henüz pişirmedim, ama hayal kırıklığına uğramayacağıma eminim. NY'taki herşey gibi burası da el yakıyor. Ama görmeye değer. Tutun kendinizi, almayın dilerseniz, ama bir kapısından girip diğer kapısından çıkın.


Eataly'nin kapısından girdiğiniz anda müthiş bir pazarlama hareketinin öznesi haline geliyorsunuz: İtalya size pazarlanıyor!



Acaba Turkeat açılsa nasıl olurdu diye düşünmekten kendimi alamadım: Duvarlarda Türkan Şoray, Ekrem Bora resimleri? Baklava börek köşesi, Osmanlı mutfağı köşesi, Kebap bölümü? Raflarda rize çayı, lokum, izmir tulumu?


Simit kadar şahane bir lezzeti bile dünyaya yeterince tanıtamayıp, insanları bagel kemirmeye mecbur bırakmışken, pek ümit görmedim bu bir saniyelik hayalimde. Ne dersiniz?

Bayan BalŞeker
11/11/2011
Related Posts with Thumbnails